TR
  • English
  • Türkçe
  • русский язык
  • українська
  • español, castellano
  • Deutsch
  • 中文 (Zhōngwén), 汉语, 漢語
  • العربية
  • Français
  • فارسی
  • gör

    Tekirdağ

    Edirne – İstanbul güzergahı üzerinde bulunan Tekirdağ, Osmanlı döneminde yazlık bir yer haline gelmiştir. Tekirdağ şehir merkezinde, özellikle tarihi Osmanlı evleri ve Mimar Sinan’ın imzasını taşıyan Rüstem Paşa Külliyesi başta olmak üzere mutlaka görülmesi gereken birçok mimari eser bulunur.

    Tekirdağ’ın müzeleri kentin tarihi ve kültürel zenginliğini ziyaretçilerine sunma bakımından da önemlidir.

    Tekirdağ’daki Geleneksel Evler

    Tekirdağ’da bulunan bazı 18. ve 19. Yüzyıl evleri, kentleşmeden sağ çıkmışlardır. Bazıları ahşap, bazıları Akdeniz tarzında taş veya tuğladan yapılmıştır. Otobüs durağı ile şehir merkezi arasındaki denize bakan tepe, bu geleneksel evleri görmek için mükemmel bir yerdir. Arkeoloji ve Etnografya Müzesi ve Rakoczi Müzesi arasındaki denize bakan sokaklarda bu eski evleri görebilirsiniz.

    Rakoczi Müzesi

    Eski bir Türk evi olan Rakoczi Müzesi,  1720 – 1735 yılları arasında son yıllarını Tekirdağ’da geçiren  Macar Halk Kurtuluş Kahramanı II. Rakoczi Ferenc'in anılarına izafeten Macar Hükümeti tarafından müze olarak restore edilmiştir. Müze koleksiyonu, Rakoczi’nin hayatı ile ilgili yasal belgelerin yanı sıra o dönemde kullanılan eşyalardan oluşur. İkinci katta, Rakoczi ile birlikte Macaristan bağımsızlık savaşına katılanların yağlı boya tabloları yer alır.

    Tekirdağ Arkeoloji ve Etnografya Müzesi

    Müze binası, ilk olarak Cumhuriyet döneminde Vali Konağı olarak yaptırılmıştır. Dörtlü müze, taş eserler, arkeolojik eserler, etnografik eserler salonları ve eski Tekirdağ odasından oluşur. Müzede MÖ 4500 yılına kadar uzanan tarihi eserler sergilenmektedir. Ayrıca, Müzenin geniş bahçesinde açık teşhir olarak Tekirdağ ve çevre ören yerlerinde bulunmuş Helenistik, Roma ve Bizans dönemine ait mimari parçalar, lahitler, mezar stelleri, sunak taşları, mil taşları ile Osmanlı dönemine ait kitabeler, çeşme ve çeşme aynaları, mezar taşları görülmeye değerdir.

    Rüstem Paşa Cami ve Külliyesi

    Külliye, cami, medrese, bedesten, kervansaray, Türk hamamı, imaret ve kütüphaneden oluşmaktaydı. Günümüzde, külliyenin cami, hamam, bedesten, medrese ve kütüphanesi ayaktadır. 1554 yılında Sadrazam Rüstem Paşa tarafından yaptırılan külliye Mimar Sinan’ın imzasını taşır. Kesme kireçtaşından yapılmış olan külliyedeki tek şerefeli caminin minaresi sağda yer alır. Giriş kapısı ceviz ağacı üzerine fildişi kakmadır. Kapı ve pencere kanatları geometrik motiflerle bezelidir. Bahçedeki yuvarlak 5 sütunlu mermer şadırvan Abdülmecit döneminde yapılmıştır.

    Namık Kemal Evi

    Müze, Türk yazar, gazeteci ve şair Namık Kemal’in anısına 1840 yılında Tekirdağ’da dünyaya geldiği evin yakınlarına kurulmuştur. Müzeye ev sahipliği yapan bina, eski Tekirdağ evlerinin bir kopyasıdır. Namık Kemal Evi, Namık Kemal’in eserlerinin yanı sıra onun hakkında yazılmış eserleri de sergilemektedir.

    Eski Tekirdağ Fotoğrafları Müzesi

    1922 yılındaki nüfus değişiminden önce Mavridis ailesine ait olan konak, müzeye dönüştürülmüş ve günümüzde Dimitros Mavridis’in sahip olduğu, 150 yıllık ve 1500’den fazla Tekirdağ fotoğrafından oluşan koleksiyona ev sahipliği yapmaktadır.

    İbrahim Balaban Müzesi

    Müze’de İbrahim Balaban’ın Süleymanpaşa Belediyesi’ne bağışladığı tablolar ve kendine ait özel eşyalar sergilenir.

    Müzik Teknolojileri Müzesi

    Müzede müzik enstrümanlarının yanı sıra müzik aletlerinin yapılış aşamasını anlatan malzemeler de yer alır.